Görmek mi istiyorsun Bilmek mi ?
İngilizcede bir deyim vardır; “too many chief but not enough Indian”. Kelimesi kelimesine çevirdiğinizde ‘şef çok var ama yeterince kızılderili yok’ demek olsa da Cambridge Sözlüğüne göre bir ortamda çok fazla Yöneticinin olup işi yapacak insanın az olmasını ifade eder.
Bizde ise bu deyimin karşılığı “sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa” olmuş, Anadolu irfanı İşte !
Kurumsal hayatta kullanılan jargonun büyük bir çoğunluğu anlamsızdır. Bu jargonlardan en popüler olanlardan bir tanesi de ‘Helikopter bakışa sahip olmak’. Helikopter bakış sizi herşeyi görür kılabilir ama yapan kılmaz.
Kurumlardan durmaksızın akan bu büyük jargon ve moda terim nehrinin hepsi de saçmalık değil elbette. Bazıları da hayatın tam da gerçekliği. Ne mi örneğin; müşteri sipariş iptalleri, eksik ödemeler, faturaların gecikmesi, toplantı saatleri, satın alma eksiklikleri, alt yapı sorunları, fon kesintileri, muhtasar beyannameleri, bütçe açıkları, bordro hazırlama, SGK ödemeleri… Bunlar hep küçük işlerdir ve stratejik bakışa sahip helikopter yöneticilerin ilgileneceği konular olamaz. Ezgi’nin Günlüğü’nün bir şarkısında geçerdi hani bilir misiniz?
Dilsizler bana danışır, kelebeklerin aklı benim
Gemilerle her gece ben çok uzaklardan dönerim
Çağırırlar küçük adımı, karafakiden ben akarım
Adamım, bu küçük işlere ben bakarım, yanarım…
Bu bilgi parçaları sıkıcı, çıldırtıcı veya kayıtsız olabilir ancak istedikleri kadar sıkıcı olsun asla bir “deep dive” ya da “ low hanging fruit” kadar saçmalık olamaz. Ne yazık ki, iyi düşünülmüş sözler kurumsal hayatta nadirdir. Daha da ötesi bu sözlerin çoğunlukla sizin yerel kültürünüzde blr anlam karşılığı yoktur. Kahramanmaraş Organize Sanayiideki mütevazı fabrikasında Volvo için motor civatası üreten ve ihracat rekoru kıran Yemliha Abi’ye deyin bakayım “Yemliha Abi lütfen önce alçak dallardaki meyveleri toplayalım” Ne diyecek bakalım size?
Harry Flaris geçen gün yazmıştı, işyeri kültürü konusunda Danışmanlık yapmak için çağrıldığı bir şirketin IK Yöneticisine önce sahayı gezmek ve satış, müşteri hizmetleri ekipleri ile mevcut ve eski müşteriler ve eski çalışanlarla konuşmak istediğini söylemiş. IK Yöneticisi de sormuş “Önce üst düzey liderlerimiz, direktörlerimiz, müdürlerimiz ile görüşmek istemez misiniz?“ Cevabım diyor Harry “Bilen insanlarla yerde olmak istiyorum.”
Bir şirketin müşterilerine ne kadar iyi hizmet verdiğini öğrenmek istiyorsanız, sahadakilre sorun. Saha satış ekipleri, hizmet personeli, öğretmenler, yardımcı profesyoneller…
En çok hareketi görenler direksiyon başında oturanlardır.
İngilizcede bir deyim vardır; “too many chief but not enough Indian”. Kelimesi kelimesine çevirdiğinizde ‘şef çok var ama yeterince kızılderili yok’ demek olsa da Cambridge Sözlüğüne göre bir ortamda çok fazla Yöneticinin olup işi yapacak insanın az olmasını ifade eder.
Bizde ise bu deyimin karşılığı “sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa” olmuş, Anadolu irfanı İşte !
Kurumsal hayatta kullanılan jargonun büyük bir çoğunluğu anlamsızdır. Bu jargonlardan en popüler olanlardan bir tanesi de ‘Helikopter bakışa sahip olmak’. Helikopter bakış sizi herşeyi görür kılabilir ama yapan kılmaz.
Kurumlardan durmaksızın akan bu büyük jargon ve moda terim nehrinin hepsi de saçmalık değil elbette. Bazıları da hayatın tam da gerçekliği. Ne mi örneğin; müşteri sipariş iptalleri, eksik ödemeler, faturaların gecikmesi, toplantı saatleri, satın alma eksiklikleri, alt yapı sorunları, fon kesintileri, muhtasar beyannameleri, bütçe açıkları, bordro hazırlama, SGK ödemeleri… Bunlar hep küçük işlerdir ve stratejik bakışa sahip helikopter yöneticilerin ilgileneceği konular olamaz. Ezgi’nin Günlüğü’nün bir şarkısında geçerdi hani bilir misiniz?
Dilsizler bana danışır, kelebeklerin aklı benim
Gemilerle her gece ben çok uzaklardan dönerim
Çağırırlar küçük adımı, karafakiden ben akarım
Adamım, bu küçük işlere ben bakarım, yanarım…
Bu bilgi parçaları sıkıcı, çıldırtıcı veya kayıtsız olabilir ancak istedikleri kadar sıkıcı olsun asla bir “deep dive” ya da “ low hanging fruit” kadar saçmalık olamaz. Ne yazık ki, iyi düşünülmüş sözler kurumsal hayatta nadirdir. Daha da ötesi bu sözlerin çoğunlukla sizin yerel kültürünüzde blr anlam karşılığı yoktur. Kahramanmaraş Organize Sanayiideki mütevazı fabrikasında Volvo için motor civatası üreten ve ihracat rekoru kıran Yemliha Abi’ye deyin bakayım “Yemliha Abi lütfen önce alçak dallardaki meyveleri toplayalım” Ne diyecek bakalım size?
Harry Flaris geçen gün yazmıştı, işyeri kültürü konusunda Danışmanlık yapmak için çağrıldığı bir şirketin IK Yöneticisine önce sahayı gezmek ve satış, müşteri hizmetleri ekipleri ile mevcut ve eski müşteriler ve eski çalışanlarla konuşmak istediğini söylemiş. IK Yöneticisi de sormuş “Önce üst düzey liderlerimiz, direktörlerimiz, müdürlerimiz ile görüşmek istemez misiniz?“ Cevabım diyor Harry “Bilen insanlarla yerde olmak istiyorum.”
Bir şirketin müşterilerine ne kadar iyi hizmet verdiğini öğrenmek istiyorsanız, sahadakilre sorun. Saha satış ekipleri, hizmet personeli, öğretmenler, yardımcı profesyoneller…
En çok hareketi görenler direksiyon başında oturanlardır.